Bugün Türkmenistan’da gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Barış ve Güven Forumu’nu, Türkiye’nin de ortak sunucu olduğu Birleşmiş Milletler 2025 Uluslararası Barış ve Güven Yılı bağlamında çok anlamlı buluyoruz.
Bağımsızlığından bu yana büyük bir iktisadi ve beşerî kalkınmayı gerçekleştiren Türkmenistan’ın her başarısıyla övünüyor, seviniyoruz.
Yatırımlar, ticaret, enerji, savunma ve daha nice alandaki girişimlerle sürdürdüğümüz çalışmalarımızı beşerî ilişkilerimizle taçlandırıyoruz.
Küresel ölçekte belirsizliklerin, çatışmaların ve kırılganlıkların arttığı bir dönemde uluslararası diyalog, iş birliği, güven ve barışın tesisi için elimizi taşın altına koymamız gerekiyor.
Türkiye olarak tarihimizin, coğrafyamızın ve medeniyetimizin bize yüklediği mesuliyet bilinciyle barış ve diyaloğun hâkim kılınması için var gücümüzle çalışıyoruz.
Komşularımızla iyi ilişkiler tesis etmek suretiyle çevremizde bir barış ve güvenlik kuşağı oluşturmanın gayreti içindeyiz.
Kadim bağlara ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkilere sahip olduğumuz kuzey komşularımız Rusya ve Ukrayna arasında süren savaşın sona ermesi en samimi temennimizdir.
2803 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının kalıcı barış ve Gazze’nin yeniden imarı açısından da bir fırsat olmasını diliyoruz.
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en fazla sayıda silahlı çatışmaya şahit oluyoruz.
Böyle bir ortamda Türkmenistan’ın tarafsızlık ilkesi doğrultusunda önleyici diplomasi, barış, güvenlik ve kalkınmanın tesisine yönelik çabalarını gönülden destekliyoruz.
Bu vesileyle Türkmenistan’ın daimî tarafsızlığının 30’uncu yılını canıgönülden tebrik ediyorum.
Tarafsızlık Bayramı münasebetiyle Türkmen halkını yürekten selamlıyorum.




MUASİRMEDİA.AZ
